• oksibenzon (diğer adı benzophenone-3) genellikle güneş kremleri ve kozmetiklerde kullanılan bir çeşit organik bileşen. uvb ve uva ışınlarını emdiği için tercih ediliyor.
  • genellikle güneş kremleri ve kozmetiklerde kullanılan bir çeşit organik bileşen. uvb ve uva ışınlarını emdiği için tercih ediliyor.

    benzophenone denen bileşenden türetilen oksibenzon cildin altında emilip dna’ya zarar vererek cilt kanserine neden olabiliyor. 1993 yılından beri oksibenzonun zararlarına dair araştırmalar yapılmış ve halen yapılıyor. somut bir sonuç olmamakla beraber kozmetiklerde yine de uyarı zorunlu.

    ayrıca;şurdan kendisi hakkında yapılan araştırmalar hakkında ayrıntılı bilgi edinebiliriz.
  • bu madde daha çok güneş koruyucu ürünlerin içerisinde bulunuyor. uv ışınlarını ısıya dönüştürüp üst deride tutuyor ve cildin üst tabakasındaki hücrelere zarar verebiliyor. bu ürünlerin birçok kanser türünden koruduğu doğru, ama melanoma en tehlikeli ve ölümcül olan cilt kanseri türü.

    şu an avrupa’da %0.5’in üzerinde içeren ürünlere “oksibenzon içerir” uyarısı konuluyor. avrupa menşeli ürünler aldığınızda kutuların üzerinde bu uyarıyı görürsünüz.

    environmental working group’un (çevresel çalışma grubu’nun, ewg) hazırladığı bir liste bulunuyor. 1000'in üzerinde ürün var ve içerdikleri oksibenzon miktarına göre 1’den 10’a kadar sınıflandırılmış ürünler var. şöyle bir göz gezdirdiğinizde, bazılarının doktorlarında tavsiyesi olan ve dermo-kozmetik kategoride bulunan çok tanıdık ürünleri görebilirsiniz.

    [bu maddenin diğer isimlerini yazalım da, dursun burda: benzophenone, oxybenzone (benzophenone-3), octyl-methoxycinnamate, para-amino benzoic acid (paba), 3-benzylidene camphor (3-bc), 3-(4-methyl-benzylidene) camphor (4-mbc), 2-ethylhexyl 4-methoxy cinnamate (omc), homosalate (hms), 2-ethylhexyl 4-dimethylaminobenzoate (od-paba)]
  • "2019 yılında dinardo ve downs tarafından yapılan araştırma, oldukça çarpıcı bilgiler ve sonuçlar içeriyor. çalışmada, güneş koruyucuların %70’inde uv emici madde olan oksibenzon bulunduğu, bu maddenin endokrin bozucu kimyasal olup molekül büyüklüğünün cilt ve plasenta bariyerlerini geçebilecek kadar küçük olduğu belirtiliyor.

    farklı araştırmalarda, bu kimyasalın hamile kadınların idrarında ve kanında olduğu kadar cenin ve göbek kordonu kanında rastlandığından da söz ediliyor. ayrıca oksibenzon hakkında şüphe uyandıran diğer çalışmalar endokrin bozucu etkisine vurgu yaparken, anne sütünde yaygın olarak tespit edildiğine dikkat çekiyor ayrıca doğum öncesi maruziyette gebelik süresini azaltması ve fetüs gelişiminde anormalliklerle ilişkilendiriliyor. amerika’da, 6 yaş ve üzeri 2517 katılımcı üzerinde yapılan başka bir araştırmada, incelenen popülasyonun %96,8’inin idrarında 15 ppb-3 ppm oksibenzon bulunmuş. bu durum, oksibenzonun insan vücudunda en yaygın rastlanan maddelerden biri olduğunu gösteriyor. bununla birlikte zhang ve arkadaşları, 20 denek üzerinde, oksibenzon ve yan ürünlerinden biri olan “4-hidroksibenzonefenon” varlığını hem anne kanında (doğumdan 1 saat önce) hem de kordon kanında (doğum sırasında alınan) incelemiş. bu kimyasal maddeye, kordon kanı ve anne kanı örneklerinde değişen konsantrasyonlarda rastlanmış.

    dinardo ve downs tarafından yayımlanan makalede, idrarlarında orta ila yüksek düzeyde oksibenzon bulunan kadınların, yenidoğan bağırsak anormalliği olan hirschsprung (hscr) hastalığına sahip bebekleri dünyaya getirmesi arasındaki ilişkiye dikkat çekiliyor. oksibenzonun fetüs üzerinde nörotoksik bir etki (hscr) yaratabilmesi için vücuda geçebilmesi gerekiyor ki oksibenzon, insan derisi ve plasenta bariyerlerinden geçmesi için yeterince küçük bir moleküler ağırlığa sahip. güneş kremi kullanımından kaynaklanan oksibenzona maruz kalma, annenin kanına yeterli miktarda kimyasalın geçtiğini ve onu fetüs için kullanılabilir hale getirdiğini gösteriyor. fetüslerde bulunan seviyelerin, kritik embriyonik gelişim sırasında hücre göçünü engelleyecek kadar yüksek olması da çalışmada ortaya çıkan önemli bir kesit…"

    kaynak
hesabın var mı? giriş yap